Kokusuyla, tadıyla en sevilen ve en çok tüketilen içeceklerin başında gelen kahve, dengeli tüketildiğinde vücut için faydalı iken fazla tüketildiğinde sağlık sorunlarına da yol açabiliyor.
Kahve ölçülü tüketildiğinde zihinsel uyanıklık sağlıyor ve performansı artırıyor. İçerdiği kafein, beyindeki adenozin isimli kimyasalın etkisini bloke ederek dikkat ve konsantrasyona olumlu etki ediyor.
Kafein, adrenalin seviyelerini de yükseltiyor. Yağ asitlerini enerji olarak kullanıma hazır hale getiren bu durum, fiziksel performansta artış sağlıyor.
Düzenli ve ölçülü kahve tüketiminin, parkinson ve alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olduğuna dair çalışmalar bulunuyor.
Antioksidan kaynağı olan kahvenin, bu yönüyle hücre hasarını önlemeye, kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olduğu biliniyor.
Yapılan çalışmalar, şekersiz tüketildiğinde kahvenin Tip 2 diyabet riskini de azalttığını gösteriyor.
Kahvenin ayrıca, karaciğer enzimleri üzerinde koruyucu bir etki sağladığı; karaciğer yağlanması, siroz gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltabileceği düşünülüyor.
İyi hissetmeyi sağlayan dopamin ve seronin gibi nörotransmitterlerin salınımını uyaran kahve, depresyon riskini azaltmaya da yardımcı oluyor.
Fazlası zarar
Kahvenin fazla tüketimi ise birçok soruna yol açıyor. Aşırı kafein, adrenalin salınımını tetikleyerek anksiyete, sinirlilik ve panik atak semptomlarını artırabiliyor.
Fazla kahve tüketiminin en sık görülen olumsuz etkilerinden biri ise uyku problemleri. Kahve özellikle geç saatlerde tüketildiğinde uykuya dalma süresini uzatabiliyor, uyku kalitesini düşürüyor.
Mide asidi üretimini artırabilen kahve, sindirim problemlerine neden olabiliyor. Yüksek dozda kafein tüketmenin yan etkilerinden biri de kan basıncının artması, kalp çarpıntısına sebep olması.
Fazla kahve tüketimi, vücudun buna alışmasına yani bağımlılığa ve kafein tüketilmediğinde bazı sorunlar yaşanmasına neden oluyor. Yorgunluk, sinirlilik, baş ağrısı, kafein yoksunluğunun yol açtığı sorunlardan bazıları.
Vücuttaki tüm sistemlerin en iyi şekilde çalışmasını sağlayan su ise hem genel sağlık hem cilt sağlığı için şüphesiz en uygun içecek. Üstelik kalori de içermiyor. Suyun yerine başka içecekleri koymamak, yeterli miktarda su tüketmek gerekiyor. Tüketilecek suyun kalitesine, uygun bir şekilde arıtılmasına ve mineral yönünden zengin olmasına özen göstermek önem taşıyor.
